Küçük Şeyler Büyük Mutluluklar

Küçük Şeyler Büyük Mutluluklar
Küçük şeylerden mutlu olmak, çocuklara özgü bir bakış açısıdır. Büyüdükçe içimizdeki masum çocuğu, dolaba kitledik, arzularımızın, hayallerimizin ve isteklerimizin peşinde dört nala koşarken küçük şeylerden mutlu olmayı unuttuk, halbuki bundan seneler önce her şey ne kadar da güzeldi. Büyük olmanın çok da bir numarası yok gibi. Kendimize bir amaç ediniyoruz, o amaca ulaşmak için çalışıyoruz, kıyasıya bir mücadele ortaya koyuyoruz. Peki, sonra ne oluyor? Tabi ki yeni bir amaç ortaya çıkıyor ve oyun farklı hedefler doğrultusunda kaldığı yerden devam ediyor. Yine de bazı anlar içimizdeki çocuk yüzünü göstermiyor değil.
Yerde bulunan 5 liranın verdiği sevinci, gözünüzde beliren o müthiş ışıldamayı nasıl betimleyebiliriz ki. Mutluluk işte böyle bir şey.
Bir sabah midenizi ağlatan bir açlık hissiyle uyanıp kendinizi buzdolabının karşısında bulursunuz. Ve bakın, karşımızda ne duruyor. Dün geceden kalma kocaman bir dilim pasta. O an mutluluk bir çatalın ucunda sizi bekler adeta.
Her sabah gidip gelirken sürekli karşılaştığın tatlı çocuğun sana bakıp gülümsemesi gibidir, küçük şeylerden mutlu olmak.
Pencerenin kenarında oturup lapa lapa yağan karı izlemek gibidir, mutluluğun betimlemesi.
Yarım saat fazla uyumanın verdiği mutluluğu, bu kare anlatır belki.